10 Ocak 2011 Pazartesi

San'at San'at San'at ve yirmi'üç

Pek heyecanlı aktivitelerden bir tanesi de Martha Argerich'in İstanbul konseri olsa gerek, 20 Ocak da Boğaziçi Üniversitesinde gerçekleşecek olan bu gidilmesi farz olan konserin bilet fiatlarının 200 ve 250 lira olması insanın içini acıtmıyor mu acıtıyor, 20 Ocak a kadar küçük hesaplar yaptırmıyor mu yaptırıyor, sigarayı bıraksam diyorum 10 Ocaktan 20 Ocak a 40 paket sigara ediyor bu, her gün 4 sigara içmiyoruz elbet, ondan kıs bundan kıs derken kısılıp kalıyorsun. Geliyor olmasının heyecanıyla kalmaktan korkuyorum ve korkumun başıma geleceğinden,,,

Kafe adına gelişmelerde, sevgili Berna'nın kitap ve raflarını aşağıya döşeme kararı birinci sırada bulunuyor. Kafenin kendş kendini açmasını öğrendiği bir gün Taksim'e gidilip o kitapların ve rafların alınıp Kadıköy Yirmiüc'e getirilmesi sonucu yüzümüz bir tebessümden daha fazlası olacağı aşikar. O halde iş, bunu en kısa zamanda pratiğe geçirmekte kalıyor. Yapılır yapılır herşey yapılır. Bir Zeki Müren'i göremeyiz bir de Marta ya gidemeyiz, onun dışında herşey mümkün arkadaşlar.

Kafe müdavimlerini seviyoruz, gerçek ailelerimiz olsa da olmasa da onlarla iyi geçinsek de geçinmesek de kafede oluşan en farklı uçlalrın bile törpülenip ortak paydada birleşmesi gerçekten içimi titretiyor. Bunun sebebi, biraz biz biraz kafe biraz da siz olduğunuz için meksika dalgası yapmaya hak kazandığımızı düşünüyorum!

Son olarak; asma katın film odası projesiyle ilgili soru işaretlerimiz bitince onu da aradan çıkaracağız, pos makinasını bu ay alacağız diye umuyorum, banka pek seve seve kabul etti de bir de getiriverse uğraştırmadan, yeni oyunlar alınabilir yoksa tabu yu baştan yazmak zorunda kalacağız:) hmm başka başka, yemeklerde bir ben yokum bir michael jacksın bir de annemin yengesi dolayısıyla yeni yemeklerde lüzum olmadığını düşünüyorum ama et ve tavuk yiyemeyen bir birey olarak zannımca tost ve sandvic ve patsodan sıkıldığım zammanlar için ah bir kumpir olsa da yesek demiyor muyum diyorum, kumpir i bir araştırmak gerek, kumpir güzeldir, candır, şartlar el verirse kadroya alıp kontrat imzalayabiliriz diye düşünüyorum. Ve waffle. Ama o ikincil önemlikte önce kumpir. Bu hızla kokoreçte yaparsak şaşırmayacağız sanırım:)
Dağıtmadan daha konuyu toparlayayım; projeksiyon, kumpir, kitaplık ve oyunlar dedik. Cepte!

Uzun zamandır Sangria yapmadığımızı söyleyen arkadaşıma sesleniyorum bu ila önümüzdeki hafta sözdür, sangria yapılacaktır!

Patlamış mısırın eksik olmadığı yirmi üç'ten sevgiler,,

23.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder